Eğitim sektörü, ekonomiye olan doğrudan ve dolaylı katkılarının yanı sıra bir kamu diplomasisi aracı olarak görülmesi sebebiyle tüm dünyada önemle ele alınmaktadır. Uluslararası öğrencilerin eğitim hizmetleri boyutuyla bir ülke ekonomisine sağladığı katkı; eğitimi süresince ev sahibi ülkede yapılan konaklama, ulaşım, yeme-içme gibi harcamalar ile eğitim alınan öğrenim kurumuna yapılan ödemelerden oluşmaktadır.
Eğitim hizmetleri ihracatı, uluslararası hizmet ticareti istatistiklerinin takip edilmesinde kullanılan sektör sınıflandırması EBOPS 2010’un (Extented Balance of Payment Service Classification – Genişletilmiş Ödemeler Dengesi Hizmetler Sınıflandırması) 4. başlığında yer alan Seyahat Hizmetleri ve 11. başlığında yer alan Kişisel, Kültürel ve Eğlence Hizmetleri içinde yer almaktadır.
Uluslararası öğrencilerin, hizmet sunan ülkeye gelerek eğitim aldıkları ülkeye öğrenim ücretleri ve yaşam maliyetlerini içeren hizmet geliri sağlamaları halinde Seyahat Hizmetleri altında; uluslararası öğrencinin bulunduğu ülkeden ayrılmadan televizyon, uydu, internet veya eğiticiler yoluyla yapılan her düzeydeki eğitim hizmetleri ise Kişisel, Kültürel ve Eğlence Hizmetleri altında takip edilmektedir.
Uluslararası öğrenci hareketliliği olarak da tanımlanan başka ülkelerden eğitim hizmeti almak için seyahat eden yükseköğrenimdeki uluslararası öğrencilerin sayısı 1998 -2021 yılları arasında yıllık ortalama %5,22 artış göstermiştir. Uluslararası öğrenci istatistikleri bakımından en güncel veri yılı olan 2021 yılında, eğitim için yurt dışına gitmeyi tercih eden uluslararası öğrenci sayısı, 2005 yılına göre (2,74 milyon) 2,3 katına çıkarak 6,38 milyona ulaşmıştır.
İklim, eğitim ve sağlık ekonomisi alanında araştırma ve analizler yapan bir şirket olan HolonIQ tarafından yayımlanan tahminlere göre toplam uluslararası öğrenci sayısının 2030 yılında en büyük olasılıkla 8,9 milyona ulaşması beklenmektedir.
Dünyada eğitim için yurt dışına giden uluslararası öğrencilerin %58’ini Asya Kıtası’ndan gelen öğrenciler oluşturmaktadır. Yurt dışına en çok öğrenci gönderen ülkeler ise dünyadaki toplam uluslararası öğrenci sayısı içindeki %24’lük payıyla Çin ve Hindistan’dır.
Rakamlar açısından 2023 yılında küresel GSYH’nin %3,2’sini oluşturan ve 3,4 trilyon dolarlık bir endüstri olan eğitim sektöründeki en büyük coğrafi pazar yaklaşık 1,2 trilyon dolar ile Çin olurken, ikinci sırada 415 milyar dolar ile ABD yer almaktadır. Küresel eğitim sektörü büyüklüğünün 2024 yılında %7,8’lik büyüme ile 3,7 trilyon dolarlık bir pazar büyüklüğüne ulaşması beklenmektedir.
Uluslararası Öğrenci Deneyimi
Eğitim kalitesi ve giderlerinin yanı sıra eğitim sürecinde ve sonrasındaki çalışma imkanları ile sunulan yaşam koşulları gibi yükseköğretimde uluslararası öğrencilerin ülke tercihlerinde ve deneyimlerinde etkili olan pek çok faktör bulunmaktadır.
Eğitim kalitesi, ülkenin ve kurumun uluslararası kabul görmesi ve ulusal denklik kapasitesiyle öne çıkarken, eğitim giderleri; masrafların büyüklüğü, ödeme kolaylıkları ve burs imkanları gibi unsurları içermektedir. Eğitim sürecinde çalışma olanağı, öğrencilerin çalışarak okuyabilme fırsatları, kurum izinleri ve iş bulma imkanları ile belirlenirken, eğitim sonrası ise çalışma izni kolaylıkları ve mezuniyet alanında iş bulma fırsatları önem kazanmaktadır. Ayrıca yaşam koşulları; yabancı politikası, vize düzenlemeleri, barınma ve sosyal faaliyet olanakları, yaşam kalitesi, maliyet, refah ve güvenlik ortamını kapsar. Erişilebilirlik ise kurumla kolay bağlantı kurabilme, bilgiye erişim ve uygun kabul şartlarıyla tanımlanmaktadır.