Elektrik-Elektronik

Ev aletleri üreticileri, müşterilerini rahat ve kullanışlı bir hale getirmek için ürünlerini nesnelerin interneti (IoT) teknolojisiyle entegre etmektedir. IoT teknolojisi, veri alışverişi yapmalarına ve veri toplamalarına olanak tanıyan sensörler ve yazılımlarla entegre edilen fiziksel nesnelerle cihazların birbirine bağlanabilirliğini sağlamaktadır. Akıllı ev aletlerini sağlayan başlıca teknolojiler arasında Wi-Fi, Bluetooth, mikro sunucu ve mikro-elektromekanik sistemler kullanılmaktadır.

Örneğin Güney Koreli bir lider beyaz eşya üreticisi, hane halkının buzdolaplarını, ocaklarını, çamaşır makinelerini ve diğer ev aletlerini akıllı telefonlarından her yerden izleyebilmelerini sağlayan bir uygulamayı piyasaya sürmüştür. Bahse konu uygulama, ilgili şirket tarafından başlangıçta Güney Kore'de tanıtılmıştır ve yavaş yavaş dış pazarlara da sunulmaktadır.

Türkiye’de ise lider bir beyaz eşya üreticisi akıllı ev teknolojilerine yatırım yaparak; akıllı telefon, tablet ve akıllı TV’ler üzerinden beyaz eşyalar ve ev aletlerini entegre bir platformda kontrol edilebilmeye olanak tanımakta, ev aletlerinin birbirleri ile iletişmesini sağlamaktadır.

Akıllı ev cihazlarına yapılan harcama 2021’de 35 milyar dolara yaklaşmıştır. Yıllık ortalama %16,6 gibi kuvvetli bir oranda büyümesi beklenen pazarın, 2030 yılına kadar 139 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacağı öngörülmektedir.

Ancak akıllı evlere yönelik siber saldıralar tüketicilerde büyük bir kaygı oluşturmaktadır. Zira bu bağlamda IoT saldırıları da katlanarak artmaktadır. Bu konuda devletler de aksiyon almaktadır. Örneğin İngiltere, Ekim 2018'de üreticilerin internet bağlantılı ürünlerinin güvenliğini artırmasına yardımcı olmak için tasarlanmış bir uygulama kodu tanıtmıştır.

Her endüstri devriminin katalizörü ise büyük bir teknolojik evrimdir; bugün yaşadığımız dönem de farklı değildir. Dünya tarihinde üretilen toplam verinin %90’ı son iki yılda üretildi. Dolaşımdaki “akıllı” cihaz sayısı 26 milyarı aştı.  Sürecin hızına bakıldığında, bu yönü ile eşsiz bir teknolojik inovasyon döne yaşanmaktadır. Bu dönemle beraber Dördüncü Sanayi Devrimi de başlamıştır. 2020 yılında geçen yıla göre %10'luk bir artışla dünya çapında fabrikalarda faaliyet gösteren 3 milyon endüstriyel robot vardır. Yeni robotların satışları, küresel pandemiye rağmen %0,5 oranında büyümüştür ve 2020'de dünya çapında 384.000 adet yeni endüstriyel robot sevk edilmiştir.

Büyük veri analitiği yapılandırılmış, yarı yapılandırılmış ve yapılandırılmamış verileri, farklı kaynaklardan ve farklı boyutlarda içeren çok büyük, çeşitli veri kümelerine karşı gelişmiş analitik tekniklerin kullanılmasıdır. Bu bağlamda büyük veri analitiği, hem ayrık hem de süreç üretiminin verimliliğini artırdığı için imalat sanayinde önem kazanmaktadır. Makine girdileriyle otomasyonu güçlendirerek zaman tasarrufu sağlamakta ve hata olasılığını en aza indirmektedir. Süreçlerin ve karmaşık bağımlılıkların gerçek zamanlı analizini sağlamaktadır. Bu, zamanında üretim ve malların sevkiyatı veya teslimatında yardımcı olmaktadır. Ayrıca, büyük veri analitiği, işlemleri optimize ederek makinelerin kapalı kalma süresini azaltmakta, böylelikle üretim maliyetini düşürebilmektedir.

Dünyanın önde gelen elektronik pazaryeri ve e-ticaret liderleri tarafından sunulan ürün önerme sistemlerinde olduğu gibi büyük veri analitiğinin desteklediği başarıların öncelikle elektronik pazar topluluğundan üretildiği göz önüne alındığında, elektronik pazarlar özellikle büyük veri analitiğinden ayrılamaz seviyededir.

Robotik kullanımı ve otomasyon, elektrik ve elektronik üretim pazarındaki önemli trendlerden biri olarak kabul edilmektedir. Birçok elektronik ürün üreticisi şirket, tesis verimliliğini ve üretkenliğini artırmak için robotik ve otomasyon kullanmaktadır. Sensörler, verimliliği artırmak ve kestirimci bakımlar sayesinde potansiyel arızaları azaltmak için veri üretmektedir.

Türkiye’de de endüstriyel robotlar yaygınlaşmaya devam etmektedir. Bu bağlamda özel amaçlı endüstriyel robotların üretimi de artmaktadır. Türkiye’de 13 tane endüstriyel robot start-up’ı vardır. 2019 yılında 60 milyon dolar değerlemeye sahip olan Türkiye’de endüstriyel robot üretiminin yıllık ortalama %7,3 büyüyerek 2030 yılında 130 milyon dolar üzerinde değerlemeye ulaşacağı öngörülmektedir.