Film ve sinema sektörü, küresel ve bölgesel dinamiklerin de etkisiyle değişen tüketici alışkanlıklarıyla her geçen gün büyümekte ve dönüşmektedir. Bugün, büyük yapım şirketleri ve stüdyolar kendilerini doğrudan tüketiciye ulaştıran yollar aramaktadır. Bunun bir neticesi olarak bazı yapım şirketleri ve stüdyolar, platform tabanlı şirketlerle iş birlikleri oluşturmaktadır. Bu süreçte hem içerik üretimi hem de kullanıcılara platform sağlamak üzere hibrit iş modelleri benimseyen küresel/bölgesel/yerli online/dijital yayıncılık platform şirketlerinin sayısı her geçen gün artmakta ve bu platformlar hem küresel hem de lokalize oldukları ülkelerdeki tüketici davranışlarını analiz ederek tüketiciye içerik önerim algoritmaları geliştirmektedir.
Film ve sinema sektöründe tercih edilen yöntemlerden biri ise platform tabanlı sistemlere içerik üretmektir. Bunun yanında birbirine rakip yapım şirketleri ve stüdyoların içeriklerinin aynı tabanda toplanması bazı durumlarda mümkün olmadığından söz konusu şirketler doğrudan tüketiciye ulaşmak için kendi platformlarını da kurma yolunda strateji oluşturmaktadırlar.
Örneğin, platform tabanlı şirketlerden biri olan Netflix tüketicilerin film izleme alışkanlıklarını ve biçimlerini kökten değiştirmektedir. Genel olarak tüketicilerin ve özellikle 2000’li yılların gençliği olarak tanımlayabileceğimiz Z-kuşağının alışkanlıkları artık endüstrileri dönüştürürken film ve sinema sektöründe bu eş zamanlı ve iki taraflı olmuştur. Televizyon (TV) ekosistemi toplamda 600 milyar dolar üzerinde bir büyüklüğe ulaşmıştır. İsteğe bağlı yayın hizmetleri (video on-demand (VoD), subscription video on-demand (SVoD), pay per view (TVoD), video downloads/electronic sell through (EST)) pazarı ise 2022 yılında yaklaşık 95 milyar dolarlık bir pazar hacmine ulaşırken 2026 yılına kadar bu pazar hacminin 147 milyar doları aşacağı öngörülmektedir. COVID-19, video akışı hizmetlerinde talebi ve abone büyümesini büyük ölçüde hızlandırmıştır. Bunun en büyük örneklerinden biri 2019 Kasım ayında piyasaya sürülen ve 14 Haziran 2022 tarihi itibariyle ülkemizde faaliyet göstermeye başlayan Disney+’ın kısa bir süre içerisinde 87 milyon abone sayısını aşmış olmasıdır.
Giderek daha kişiselleşen ve dijital hale gelen medyada erişilebilirlik, zaman ve mekândan bağımsız hale gelmektedir. Özellikle teknoloji ve medya şirketlerinin yakınsamaları, görsel-işitsel medya ekosistemini dönüştürmektedir. Görsel-işitsel içeriğe erişim araçları; yıllardır kullanılan karasal ve uydu yayınlarını ifade eden geleneksel TV, kullanıcılarının bir ücret karşılığında uydu alıcı kiralayarak abone olduğu ödemeli-TV (pay-TV) internet üzerinden yayıncılık sağlayan IPTV ve OTT (Over-The-Top) TV olarak dört başlıkta ele alınmaktadır. IPTV ve OTT TV arasındaki temel fark OTT ile IPTV’ye kıyasla daha genel bir ağ kullanılarak içeriğe daha çok kanal üzerinden ulaşılabilmesidir. Netflix, Amazon, HBO, Disney+ gibi büyük oyuncuların bulunduğu küresel OTT pazarının büyüklüğü 2022 yılında 156 milyar doları aşmıştır. Yıllık ortalama %15 ile büyümesi öngörülen bu pazarın 2027 yılına kadar yaklaşık 225 milyar dolarlık bir endüstri yaratacak olması beklenmektedir.