İşlenmiş tarım ürünleri sektörü çok geniş yelpazede ürün ve ürün grubu içermesiyle gıda sektörü içerisinde büyük bir paya sahiptir. Kakaodan makarnaya, unlu mamullerden hububata, bisküvilerden eczacılıkta kullanılan kapsüllere kadar birçok farklı alanda üretimi yapılan ve tüketiciye ulaştırılan ürünleri içeren bu sektör artan nüfus ve buna paralel artan gıda ihtiyacı doğrultusunda sürekli büyümektedir.
Değişen ve gelişen teknolojiler, işlenmiş tarım ürünleri sektöründe de hem günümüzde hem gelecekte büyük fark yaratacaktır. Bunun yanında sadece teknolojik yeniliklere adapte olan şirketlerin değil aynı zamanda değişen tüketici beklentilerine en iyi cevap veren şirketlerin sektörde söz sahibi olacağı görülmektedir. Kişiselleştirilmiş, sürdürülebilir ve çevreye duyarlı ürünler, tüketiciler için gelecekte de tercih sebebi olacaktır ve bu da sektörün önümüzdeki dönemde en çok yatırım yapması gereken noktalar olarak açıkça ifade edilebilir.
Sektör, kapanmalar ve sosyal mesafe kuralları gibi sebeplerle Covid-19 pandemisinden etkilenmiştir. Sektörde son kullanıcıya ulaşma şekli değişiklik göstermiş ve online satışlarda artış gözlemlenmiştir. Bu trende karşılık verebilmek için bazı marketler de kendi teslimat sistemlerini kurmuş ve online satışlara başlamıştır. Bu trendin pandeminin etkisinin azalışına rağmen devam etmesi beklenmektedir. 2022 yılında tüm gıda satışlarının %7,8’inin online kanallardan elde edileceği düşünülmektedir.
İşlenmiş tarım ürünlerini kapsayan gıda pazarının 2022 yılında 8,8 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaşacağı tahmin edilmektedir. Pazarın 2027 yılına kadar yıllık %4,8 ortalama bileşik büyüme oranıyla genişleyerek 11,1 trilyon dolar seviyesine ulaşması beklenmektedir. 2022 yılında pazarın %15’ine yakınına sahip Çin’in pazarın en büyüğü olacağı tahmin edilirken; Çin’in 1,3 milyar dolar gelir elde etmesi beklenmektedir. 2021 yılında Çin’i pazarda sırasıyla ABD, Hindistan, Japonya ve Endonezya takip etmiştir.
Bu pazarın gelişimine, ülkeler nezdinde ya da AB gibi tanımlanmış bölgelerce uygulanacak gümrük tarifelerinin serbestleştirilmesi, ithalat-ihracat kurallarının standartlaştırılması ve karşılıklı yapılacak gıda mevzuatları iyileştirmeleri gibi adımlar katkı sağlayacak, bu da hem artan tüketime karşılık verecek hem de üretimin daha geniş çerçevede yapılmasına olanak tanıyacaktır.