Türkiye’deki mobilya üretimi 2023 yılında 14 milyar dolar olarak ölçümlenmiştir. 2028 yılına kadar yıllık ortalama %2,9’a yakın bir daralma beklenen mobilya sektöründe büyüklüğün 12 milyar seviyelerinde olacağı öngörülmektedir. Mobilya üretiminin büyük kısmının iç pazar talebine yönelik gerçekleştiği görülmekle birlikte Türk mobilya sektörü son 20 yıldır net ihracatçı konumundadır ve sektörün büyümesinde ihraç edilen ürünlerden elde edilen gelirin önemi büyüktür. Türkiye’nin 2023 yılında 4,5 milyar doların üstünde bir ihracat değeri bulunmaktadır. Mobilya ihracatımız ülkeler bazında incelendiğinde, 2009 yılından itibaren 2023’e kadar en büyük pazarın Irak olduğu görülmektedir. 2023 senesinde Irak’ı Almanya takip etmekle birlikte mobilya ihraç ettiğimiz diğer önemli pazarlar ise ABD, Fransa, İngiltere, Romanya, Suudi Arabistan, Libya, İsrail ve Hollanda’dır. Sektörün toplam ihracat içindeki payı 2023’te %1,8 olarak gerçekleşmiştir.
Mobilya üretiminin önemli girdi kalemlerinden olan yonga levhada Türkiye’nin üretim miktarı incelendiğinde, 2019’da 4 milyon 355 bin metreküp olan üretim miktarı yıllık ortalama yaklaşık %7,3 büyüyerek 2023 yılında 5 milyon 755 bin metreküpe ulaşmıştır. Lif levha ise orta yoğunluklu (MDF) ve yüksek yoğunluklu (HDF) levha olarak ele alınacak olursa üretim miktarı 2019 yılında 4 milyon 910 bin metreküp iken yıllık ortalama yaklaşık %7 büyüyerek 2023 yılında 6 milyon 450 bin metreküpe ulaşmıştır. Türkiye özellikle lif levha üretiminde yeni teknolojilerin kullanımı ve daha çok AR-GE yatırımının etkisiyle rekabet avantajı kazanmış durumdadır. Özellikle 9 mm ve üstü kalınlıktaki MDF ihracatında 2023 yılında Çin’in hemen ardından 2. sırada yer alması da bu durumu özetler niteliktedir. 2019 yılında dış ticarette MDF’nin orman ürünleri içindeki payı %10,4 iken bu oran 2023 yılında %14,6’ya ulaşmıştır. Bu da lif levhanın dış ticaret için önemli bir potansiyele sahip olduğunu göstermektedir.
Türkiye mobilya endüstrisi, genelde çoğu geleneksel yöntemlerle çalışan atölye tipi, küçük ölçekli işletmelerin ağırlıkta olduğu, çok parçalı bir görünüme sahiptir. Buna karşın özellikle son 15-20 yıllık süreçte küçük ölçekli işletmelerin yanı sıra orta ve büyük ölçekli işletmelerin sayısı artmaya başlamıştır. 2023 yılında sektör 244 binden fazla kişiyi istihdam etmektedir. Bu alanda faaliyet gösteren işletme sayısı ise 45 binin üzerindedir.
Türkiye mobilya sektörünün geleceğine yönelik stratejiler ve çalışmalar, küresel rekabette güçlü bir konum elde etmek için ihracatın artırılmasını, yeni pazarların keşfini ve dijitalleşmeyi önceliklendirmektedir. Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika gibi ihracatımızın arttığı bölgeler dahil dünya çapındaki artan mobilya talebini değerlendirmek için pazarlama stratejilerinin güçlendirilmesi, lojistik altyapının iyileştirilmesi ve kalite yönetiminin önceliklendirilmesi kritik öneme sahiptir. Pandemi döneminde hız kazanan e-ticaret, sektörün dijitalleşme ve çevrimiçi satış kanallarını geliştirmesi gerektiğini ortaya koymuş; bu kapsamda, e-ticaret altyapısının modernize edilmesi, satış sonrası hizmetlerin güçlendirilmesi ve dijital pazarlama eğitimlerinin yaygınlaştırılması gibi adımlar öne çıkmıştır. Eğitim ve nitelikli iş gücüne yapılan yatırımlar da sektörün sürdürülebilir büyümesi için gereklidir; bu bağlamda, mesleki eğitim programlarının güçlendirilmesi, üniversite-sanayi iş birliklerinin artırılması ve çalışanların dijital becerilerle donatılması gerekmektedir. Sürdürülebilirlik ve çevre dostu uygulamalar, enerji verimliliği, geri dönüştürülebilir malzeme kullanımı ve Endüstri 4.0 teknolojilerinin entegrasyonu gibi stratejilerle uluslararası pazarlarda çevreye duyarlı bir imaj oluşturmayı hedeflemektedir.
Bu stratejilere ek olarak, Türk mobilya sektörünün imajını güçlendirmek için tasarım, markalaşma ve ölçek büyütme alanlarında özel çabalar gösterilmesi gerekmektedir. Yenilikçi ve çevre dostu tasarımlar geliştirmek, sektörü küresel trendlerle uyumlu hale getirirken, katma değerli ürünlerle uluslararası pazarlarda fark yaratmak mümkündür. Minimalist, modüler ve çok fonksiyonlu tasarımlar gibi modern yaklaşımların benimsenmesi, tasarımcı eğitimlerinin güçlendirilmesi ve uluslararası iş birliklerinin artırılması bu süreçte önceliklendirilmektedir. Markalaşma açısından, Türk mobilyalarının bilinirliğinin arttırılması, uluslararası tanıtım kampanyaları, fuar katılımları ve İstanbul gibi merkezlerin sektördeki rolünü öne çıkaran "İstanbul Mobilyası Vizyonu" gibi stratejiler hedeflenmektedir. Devlet desteklerinin teşvik programlarıyla ihracatçı firmalara sunulması ve altyapı yatırımlarının yapılması, markalaşma çabalarını destekleyecektir. Sektördeki küçük ölçekli işletmelerin ağırlığı göz önünde bulundurulduğunda, ölçek büyütme stratejileri kapsamında birleşme ve ortaklıkların teşvik edilmesi, modern üretim tesislerinin kurulması ve organize sanayi bölgelerindeki kümelenme faaliyetlerinin artırılması büyük önem arz etmektedir. Dijitalleşme, lojistik süreçlerin iyileştirilmesi ve tasarım ile markalaşmaya odaklı eğitimlerin yaygınlaştırılması, Türk mobilyalarının küresel arenada güçlü bir konum elde etmesine katkı sağlayacaktır.
Stratejilerin başarıyla uygulanması noktasında, ilgili konu başlıkları dâhil birçok noktada bakanlıklarımızın ve ilgili kuruluşların destekleri ve teşvikleri mevcuttur.
Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığının ilgili konular dâhil olmak üzere ihracat desteklerine ulaşmak için tıklayınız.
Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının “Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri’ teşviki ile ilgili bilgi almak için tıklayınız.
Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının “Yatırım Teşvik Sistemleri” ile ilgili bilgi almak için tıklayınız.
Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) güncel istihdam teşviklerine ulaşmak için tıklayınız.
KOSGEB (KOBİ) teşvik ve desteklerine ulaşmak için tıklayınız.
Türkiye’de mobilya sektörü, pazarın yoğunlaştığı ve/veya orman ürünlerinin yoğun olduğu belirli bölgelerde toplanmıştır. Önemli mobilya üretim bölgeleri toplam üretimdeki paylarına göre; İstanbul, Ankara, Bursa (İnegöl), Kayseri, İzmir ve Adana olarak sıralanmaktadır.