COVID-19 salgını, ülkeler arasındaki tedarik zincirinde bir aksama yaratarak mücevher ve mücevher ticaretini önemli ölçüde etkilemiştir. Mücevher, saat, giyim, aksesuar ve kozmetik harcamaları, tüketiciler küresel olarak temel gıda maddelerini ve temel gıda maddelerini stoklamaya başladıkça ilk aşamada düşüşe tanık olmuştur. Ancak pandeminin etkisinin azaltılması ve kısıtlamaların kaldırılması sonrası piyasa normale dönmeye başlamıştır.
Kentleşmedeki artış, aksesuarlarla ilgili tüketici davranışlarının değişmesine, çok fazla takı takmaktan minimal ve sofistike ancak şık takı takmaya geçişle sonuçlanmıştır. Bu gelişme, tek taşlı saplama küpeler, kolye uçları ve yüzükler için önemli bir talebe yol açmıştır. Ayrıca, kültürler arası tasarımlardaki artış, mücevher pazarında popülerlik kazanan son trendlerden biridir. İtalyan, Avrupa ve Mısır kültürlerinden ilham alan mücevher talebinin, önümüzdeki yıllarda pazarı yönlendirmesi beklenmektedir.
Gelişmekte olan ülkede yükselen orta gelirli tüketiciler, artan satın alma gücü ve yükselen moda trendleri ile birleştiğinde, dünya genelinde şık takılara olan talebi artırmaktadır. Her biri yaklaşık 1,4 milyarlık toplam nüfusları ve orta sınıfa dâhil ortalama 400 milyon şehirli nüfusları ile hem Çin hem de Hindistan bu konuda markalar için çekici pazarlardır, ancak her ikisi de derinlemesine pazar bilgisi gerektirmektedir. Küresel mücevherat sektör büyüklüğü 2021 yılı için 372 milyar dolar olarak ölçümlenmiştir. 2028 yılına kadar yıllık ortalama %3,2 büyüyeceği öngörülen sektörün, yaklaşık 464 milyar dolarlık bir endüstri olacağı tahmin edilmektedir.