2020 yılında Covid-19 salgını ile ana gündemimize oturan sağlık sektöründe son yıllarda hükümetler hem pandemiyi kontrol etmek hem de anti-Covid aşıları yaymak için büyük meblağlarda harcamalar yapmıştır. Toplumsal olarak da sağlık bilincimizin arttığı Covid-19 pandemisi ile artık tedavi odaklı sağlık anlayışından önlemeye ve erken tanıya odaklı sağlık anlayışı dünya genelinde daha da yaygınlaşmıştır.
Sağlık sektörü; yükselen sağlık maliyetleri, değişen hasta demografisi, karmaşık ve bağlantılı sağlık teknolojileri ekosistemi, artan tüketici beklentileri ve piyasaya dâhil olan yeni oyuncular ile önümüzdeki dönemde de gelişime açık birçok farklı alan sunacaktır. Hizmet sağlayıcılar, yaşam bilimleri organizasyonları ve finansörler gibi bu sistemin paydaşları maliyet eğrisini aşağı yöne çevirmek ve fırsatlardan yararlanmak için teknoloji ve değer tabanlı hizmetlerin stratejilerinin bir parçası olması gerektiği görüşünü savunmakta, ancak aynı zamanda bunları mevcut sistemlere entegre etmenin ya da dönüştürmenin önünde de birçok zorluk olduğunu kabul etmektedir.
2022 yılı itibariyle sağlık harcamalarındaki büyümenin yavaşlayacağı tahmin edilmektedir. Bunun sebebi aşı programları ile etkisi azalan Covid-19’a yapılan harcamaların azalmasının yanı sıra hükümetlerin bütçe açıkları ve dış borçları nedeniyle kemer sıkacak olmasıdır. Buna rağmen küresel ölçekte 2021-25 döneminde sağlık hizmeti harcamalarının yıllık ortalama %4,8’lik bileşik artış göstermesi beklenmektedir. Dünyada gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) payı olarak küresel sağlık harcamalarının 2025'e kadar, 2020'deki düzeyinin biraz altında, %10,3 civarında kalması öngörülmektedir. Bu istikrarlı durum, Covid-19’un etkilerinin azalmasına rağmen salgın sırasında ertelenen veya iptal edilen randevular nedeniyle beklenen diğer bulaşıcı veya bulaşıcı olmayan hastalıklar nedeniyledir. Önümüzdeki dönemde kanser tsunamisi, eklem ve omurilik alanında yaklaşık 1 milyon ameliyat yığını ve en önemlisi Afrika’da durdurulan çocuk aşıları programları sebebiyle 45 ülkede sıtma, kızamık gibi önlenebilir hastalıklara yakalanma riski ile karşı karşıya kalınacağı tahmin edilmektedir.
Küresel ekonomiden daha hızlı büyüyen küresel sağlık sektöründe gelişmiş ülkeler sağlık harcamalarında önemli bir pay sahibi olsa da gelişmekte olan ülkeler arayı kapatmaktadır. Yapılan çalışmalara göre Kuzey Amerika, Avustralya ve Batı Avrupa kişi başı harcamaların dolar bazında en yüksek olduğu ülkeler olarak dikkat çekerken Sahra altı ülkeler bu harcamaların en düşük olduğu ülkeler olarak görülmektedir.