Nominal olarak dünyanın en büyük ikinci, satın alma gücü paritesi ile ise dünyanın en büyük ekonomisi konumunda olan Çin, hızla büyüyen bir iş ve tüketici pazarına sahiptir. 1978 yılında yaptığı ekonomik reformlar sayesinde günümüze kadar yılda ortalama %10’luk hızlı bir ekonomik büyüme sergileyerek dünyanın en büyük üreticisi ve ihracatçısı konumuna ulaşmıştır. Son yıllarda Başkan Xi Jingping’in uygulamaya koyduğu 13. Beş Yıllık Planı’nın ekonomik büyüme modelindeki çevresel sürdürülebilirlik, düşük karbon emisyonu ve enerji tüketimi, yüksek endüstriyel verimlilik ve iç talep odaklı değişime yönelmesi ile yavaşlayan büyüme hızına rağmen, halen dünyanın en hızlı gelişen tüketici pazarına sahiptir ve yabancı yatırımı ülkeye çekmedeki başarısını sürdürmektedir.
Doğal kaynaklar bakımından zengin bir ülke olan Çin, sahibi olduğu 17 farklı maden ve mineral türünde, hidroelektrik güç potansiyelinde ve kömür rezervlerinde dünya lideri konumundadır. Uzay teknolojisi ve elektronik alanda kullanılan bazı nadir madenlerin de artan oranda üreticisidir.
Çin 1,41 milyarlık nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesidir ve yüksek bir işgücü potansiyeline sahiptir. Dünya Bankası verilerine göre, kalabalık nüfusunun istihdam oranı 2021 yılında %68 olan Çin, dünyadaki birçok ülkeye kaliteli işgücü göçü vermektedir. Nüfus artış hızını kontrol altına almak için 2016 yılına kadar uyguladığı tek çocuk politikası sonucunda nüfus içerisinde yaşlıların gençlere oranı artmış, bu artış halen sürmektedir. Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, 2021 yılındaki kişi başına düşen milli geliri 12.300 dolar olan Çin, gelişmiş ülkelerin bir hayli gerisindedir. 2021 yılında yıllık reel olarak %8,1 büyüyen Çin ekonomisinin, 2022 yılında %4,4 oranında büyüyeceği öngörülmektedir.
Ekonomist İstihbarat Birimi (EIU) verilerine göre, Çin’de "Sıfır Covid" politikasının 2023'ün ortalarına kadar sürmesi beklenmekte, ancak şehir genelinde sokağa çıkma kısıtlamaları yerine toplu ve sık testlere daha fazla odaklanılmaktadır. Bu faktörlerin, 20. Ulusal Parti Kongresi’nde iktidarı sıkılaştıracak olan Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in duruşunu etkilemeyeceği öngörülmektedir. Çin'in Batı ile ilişkileri, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini kınama konusundaki isteksizliği nedeniyle gergin kalmaya devam edeceği, ancak savaşın Çin'e Tayvan ile çatışma riskini alma fırsatı vermeyeceği tahmin edilmektedir. 2022 için büyüme hedefi, ekonomiyi desteklemek için mali harcamalara güçlü bir bağlılık anlamına gelmektedir. EIU, ekonomide daha fazla şok yaşanmasını önlemek için yetkililerin mülkün kaldıracını azaltma ve teknoloji sektörünü düzeltme politikalarına öncelik vereceğini öngörmektedir.
Birleşmiş Milletler (UN) Comtrade verilerine göre, Türkiye’nin Almanya'dan sonra en fazla ithalat yaptığı ikinci ülke konumunda olan Çin’den 2021 yılında toplam 32 milyar dolarlık ithalat yapılmıştır. Diğer taraftan, Çin’e 2021 yılında 3,6 milyar dolarlık ihracat yapılmıştır. Karşılıklı ticaretimizin 35,9 milyar dolara yaklaştığı Çin ile ticari ortaklığımızın gelecek yıllarda da karşılıklı büyüyerek devam edeceği öngörülmektedir.
Ticaret Müşavirinden Notlar
Ticaret Müşavirlerinin bulundukları ülkede sahadan edindikleri ve ihracatınızı doğrudan etkileyebilecek güncel gelişmeler ve mevzuat değişikliklerine ilişkin notlara bu bölümde ulaşabilirsiniz.