Türk-Amerikan ticaretinin ithalat tarafında da dengeli bir yapıya sahip olduğunu kaydeden Karter, LNG ve uçak alımlarının bu dengeyi güçlendireceğini ifade etti.
Trump döneminde açıklanan 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefinin artık gerçekçi bir senaryo olduğunu söyleyen Karter, “Bu hızla giderse 2030–2031’de 100 milyar dolarlık hacme ulaşılabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Karter, AmCham Türkiye üye yapısının Türkiye’nin bölgesel konumuna ışık tuttuğunu belirterek, Amcham üyelerinin yüzde 30–35’inin Türkiye’yi üretim, inovasyon, Ar-Ge ve yönetim süreçlerinde bölgesel merkez olarak konumlandırdığını ifade etti. Karter, AmCham Türkiye’nin beş ana önceliğinden birinin, Türkiye’nin bu bölgesel merkez rolünü daha görünür hâle getirmek ve başarılı örneklerin diğer şirketler tarafından da bilinmesini sağlamak olduğunu ifade etti.
AmCham Türkiye’nin önceliklerinden birinin bu başarı örneklerini görünür kılmak olduğunu söyleyen Karter, Amerikalı şirketlerin Türkiye ile iş birliğini artırmak istediğini belirtti.
Karter; “Amerikalı paydaşlarımız özellikle Orta Asya’dan Afrika’ya uzanan geniş bir coğrafyada Türkiye ile ortak projeler geliştirme isteğini dile getiriyor. İki ülke bir araya geldiğinde 1+1’in 2’den fazla edeceği projeler üretilebilir” şeklinde konuştu.
Etkinlik boyunca Ford Otosan, Honeywell, EXIM Bank, SOCAR, Microsoft Türkiye, USTDA, Garanti BBVA, Cisco, SAHA Robotik, Galatasaray Üniversitesi, Hudson Institute ve Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey yöneticilerin yer aldığı farklı paneller düzenlendi. Yapay zekânın yüksek riskli sektörlerde kullanımı, veri güvenliği ve siber güvenlik gibi kritik başlıklar oturumlarda ele alındı.